Küresel Ekonomide İhracat ve İstihdam Sorunları: Türkiye'nin Durumu
Küresel Ekonomide İhracat ve İstihdam Sorunları: Türkiye'nin Durumu 04.05.2025 01:53
Son yıllarda Türkiye'nin ihracat ve istihdam sorunları, klasik ekonomik kalkınma anlatısının açmazlarını gözler önüne seriyor. İhracatın artışı, istihdam yaratmada yetersiz kalıyor. Küresel ticaret dinamikleri ve hizmet ihracatı ön plana çıkıyor.

Küresel Ekonomide İhracat ve İstihdam Sorunları: Türkiye'nin Durumu

Son yıllarda Türkiye'nin ihracat ve istihdam sorunları, klasik ekonomik kalkınma anlatısının açmazlarını gözler önüne seriyor. İhracatın artışı, istihdam yaratmada yetersiz kalıyor. Küresel ticaret dinamikleri ve hizmet ihracatı ön plana çıkıyor. Türkiye, uzun yıllar önce benimsediği ihracat temelli büyüme stratejisinin etkilerini hala hissetmekte. Ancak, bu stratejinin günümüzdeki geçerliliği sorgulanmakta.

İhracatın Düşüşü ve İstihdam Sorunları

Türkiye'nin ihracat performansı, son yıllarda ciddi bir düşüş göstermekte. 2010'lu yıllarda yaşanan patinaj, 2020'li yıllarda da devam etmekte. Salgın sonrası kazanılan avantajlar, 2022 yılının son aylarından itibaren azalmaya başladı. İhracat, yeni yılda önemli ölçüde rekabet baskısı altında kaldı ve kayda değer bir oranda büyüyemedi. Bu durum, istihdam yaratma kapasitesini de olumsuz etkilemekte.

İhracat yapan firmalar, üretim kapasitelerini artırarak daha fazla işçi istihdam etme potansiyeline sahip. Ancak, teorinin dinamikleri artık eski gibi işlememekte. Hem talep tarafındaki durağanlaşma hem de teknolojik değişim, istihdam yaratma sürecini zorlaştırmakta. Bu durum, işsizlik oranlarının düşmesine katkı sağlamaktan uzak kalmakta.

Küresel Ticaret ve Hizmet İhracatı

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) 2024 raporuna göre, dünya mal ihracatının değeri 2023 yılında yaşanan düşüşün ardından yüzde 2,3 oranında arttı. Ancak, bu değer hâlâ 2022'nin neredeyse yarım trilyon dolar altında kalmakta. Hizmet ticareti ise reel olarak yüzde 5 büyüyerek, ekonomik büyümenin yeni motoru olabileceğini göstermekte.

Küresel değer zincirlerinde yer edinmek, sanayileşmeye giden baskın yol gibi görünmekte. Ancak, düşük ücretli, düşük teknolojili stratejilere güvenen ülkeler, yüksek teknolojili ülkelerle rekabet edememekte. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, mevcut düzenlerini korumaları için sübvansiyonlarını gözden geçirmesi şart. Aksi takdirde, uzun vadede bu performansı sürdürmek zorlaşacak.

Dijital Hizmetlerin Yükselişi

Gelişmekte olan ekonomiler, dijital olarak sunulabilir hizmetlerin ihracatında önemli bir artış göstermekte. 2023 yılında, gelişmekte olan ekonomilerden dijital olarak sunulabilir hizmetlerin ihracatı yüzde 9 büyüdü. Bu durum, Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin hizmet ihracatındaki payını artırmakta. Ancak, bu alanda daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmekte.

Hizmetlerin küresel ticaretteki payı 2023'te yüzde 25'e yaklaşarak, ekonomik büyümenin yeni motoru olabileceğini ispatladı. Türkiye'nin KOBİ'lerinin sadece yüzde 4'ü e-ihracat yapıyor. Gelecekte e-ihracat yapmayı planlayan KOBİ'lerin oranı ise yüzde 7,3. Bu oranlar, Türkiye'nin dijital hizmetler alanında daha fazla potansiyele sahip olduğunu göstermekte.

Sonuç ve Gelecek Beklentileri

Türkiye'nin ekonomik performansı, ulusal şampiyonlar yaratmadan sürdürülebilir olmayacak. Hibrit bir alan olan e-ticaret, Türkiye'nin bu iki kolu da bölge ülkelerine nazaran güçlü olması nedeniyle bir çıkış yolu olabilir. Ancak, mevcut stratejilerin gözden geçirilmesi ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi şart. Aksi takdirde, düşük ücretli, düşük teknolojili ekonomik modelin akıbeti belirsiz kalacak.

Sonuç olarak, Türkiye'nin ihracat ve istihdam sorunları, küresel ekonomik dinamiklerle doğrudan ilişkilidir. İhracatın artışı, istihdam yaratmada yetersiz kalmakta. Bu nedenle, yeni stratejilerin geliştirilmesi ve dijital hizmetlerin ön plana çıkarılması, Türkiye'nin ekonomik geleceği için kritik öneme sahip.

Bize Ulaşın